13 Şubat 2022 Pazar

Elefteria Fortulaki'nin özgürlük ateşi

 

  • İki çocuk annesi Yunanistan vatandaşı Elefteria Fortulaki, "Yaşasın Halkların Kardeşliği! Kürt halkı ve Başkan Apo’nun özgürlüğü, tüm dünya halklarının özgürlüğüdür" sözlerini ardında bıraktığı mektubun son satırlarına işleyerek Atina’daki Aios Agios Milanos Kilisesi’nin bahçesinde bedenini ateşe verdi. Ve geride bıraktı 2 çocuğunun Kürtçe konuşmasını vasiyet etti.
VEDAT YELER/ATİNA


Roja Reş; 15 Şubat 1999 Komplosu’nun gerçekleştiği günden bu yana Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, ağır tecrit koşullarında tutsak edildiği İmralı hapishanesinde 23 yılı devirmiş ve 24. yılına girmektedir. Kürt halkı ve dostları, ‘Öcalan’a Özgürlük’ talebiyle devrilen 23 yıla sayısız eylem, etkinlik ve kampanya sığdırdı.

Komplonun gerçekleştiği tarihten sonra farklı dönemlerde onlarca insan, “Öcalan’a Özgürlük” talebiyle bedenini ateşe vererek hem Kürt halkının kaderine hem uluslararası kirli bir işbirliği sonucu düzenlenen 15 Şubat Komplosu’nu ve Öcalan’ın tutsak edilmesini hem de uygulanan ağır tecrit koşullarını protesto etti.

Onlarca devletin TC ile işbirliği içerisine girip gerçekleştirdiği bu komplonun bir ayağı da Yunanistan’ın başkenti Atina’daydı. Ve bu tarihten 7 yıl sonra (24 Mart 2006) komplonun gerçekleştiği önemli mekânlardan biri olan bu başkentte iki çocuk annesi Greek halkından Elefteria Fortulaki adında genç bir kadın, “Yaşasın Halkların Kardeşliği! Kürt halkı ve Başkan Apo’nun özgürlüğü, tüm dünya halklarının özgürlüğüdür”’ sözlerini ardında bıraktığı mektubun son satırlarına işleyerek Atina’daki Aios Agios Milanos Kilisesi’nin bahçesinde bedenini ateşe verdi.

.

Vasiyeti çocuklarının Kürtçe konuşmasıydı

Newroz ateşini bedeniyle harmanlayan Elefteria, 2006 Newroz’undan üç gün sonra gerçekleştirdiği bu eylem için biraz geç kaldığını da mektubunda ifade ediyor. Kürt halkının özgürlük mücadelesinde tarihteki bir ilki gerçekleştiren Elefteria, kaldırıldığı hastanede 27 Mart tarihinde yaşamını yitiriyor.

Elefteria yaşamını yitirdiğinde bir yaşında olan kızı Clara, iki yaşında olan oğlu Ernesto ve mektubunda çok sevdiğini, güvendiğini vurguladığı eşi Şiwan Otsal ile konuştuk.

Mektubunun bir bölümünde annesine Kürtlerin uğradığı haksızlıkları ve halkların kardeşliğinin güzelliğini anlatan Elefteria, devamında ise çocuklarının aynı zamanda Kürt olduklarının altını çizerek Kürtçe'yi öğrenmeleri gerektiğini not düşüyor.

Kürtleri 4 parçaya böldüler

Elefteria'nın bıraktığı not: “Anne, anneciğim, halkların kardeşliği çok güzel bir şeydir. Kürt halkı halkların kardeşliği için mücadele ediyor. Halk Savunma Güçleri, Kürtlere işkence eden, yaşlı kadın ve erkeklere ceza veren, çocuklarını öldüren Türk askeri ve polisine karşı mücadele ediyor. Çünkü Kütler anadili ve eğitim hakkı istiyorlar. İnsan gibi yaşamak istiyorlar. Bu nedenle anneciğim Kürdistan’ı 4 parçaya bölen güçler, Kürtleri öldürüyorlar. Üniversite’de Yunan dili ve eğitimi var. Bizim devletimiz de var. Ama Kürtlerin yok. Çocuklarımız iki dili öğrenmeli, anneleri Yunan, babaları Kürt’tür. Yüzde elli Yunan, yüzde elli Kürt’tür.”

 Biz şehit çocuklarıyız

“Ben Clara, şehit Eleftera’nın kızıyım. Ben Ernesto, şehid Elefteria’nın oğluyum” sözleri ile konuşmalarına başlayan Clara ve Ernesto, ilk sözcüklerinden sonra bütün şehitleri anarak konuşmalarını sürdürdüler. 

Annelerini hiç hatırlamadıklarını ve annelerinin yaşamını yitirdiğinde küçük olduklarını söyleyen Clara ve Ernesto, “Bir taraftan annemizle gurur duyuyoruz, başımız dik. Bir taraftan da annemizin hayatta olmamasından kaynaklı üzgünüz, içimiz buruk” diyor.

.

Tek düşündüğü Serok Apo'du

Küçüklükten beri Kürtçe konuştuklarını, Kürtçe müzik dinlediklerini ve Kürtçe haberleri izlediklerini belirten Clara ve Ernesto’nun sözleri, ‘Öcalan’a Özgürlük’ çalışmalarına katılma çağrısıyla sürdü: "Roja Reş için birkaç şey söylemek istiyoruz. Serok Apo’yu özgürleştirebilmemiz için herkesten tek bir isteğimiz var. O da bütün herkesin Serok Apo için yürütülen çalışmalara katılmasıdır. Bijî Serok Apo! Şehîd namirin û di dilan de dijîn!”

 6 ayda Kürtçe öğrendi

Elefteria ile 2002 yılında tanıştıklarını, tanıştıkları zaman Elefteria’nın, Kürdistan ve Kürt mücadelesini bildiğini ama esas ilgisinin- okumasının daha sonra arttığını söyleyen Şiwan, “İnsani ilişkileri çok güçlü biriydi. Aslında doğruyu arayan ve arayış içerisinde olan biriydi de diyebilirim. Bizim arkadaşlığımızla beraber Kürt halkını, Kürt mücadelesini daha fazla tanıdı ve tanıdıkça pratiği-fikriyle daha fazla Kürt mücadelesine yaklaştı. Hep Kürt mücadelesini ve Başkan Apo’yu düşünürdü” diyor. Elefteria ile anılarına ve Kürtçe’yi öğrenme sürecine değinen Şiwan, “Şehîd Elefteria, Kürtçe öğrendikçe her şeyi daha fazla kavrıyor ve kavradıkça da soruyor,sorguluyordu. Her akşam oturur ROJ TV izler, haberleri, söylenenleri not eder ve anlamadığı yerleri sonraki gün bana sorardı. Bu biçimde altı ay içerisinde Kürtçe öğrendi. Çok coşkulu ve mutluydu. Gerçekten o duygularını anlatamam” diye anlatıyor.

 Elefteria ve 15 Şubat Komplosu

Elefteria’nın geçmişine dair Yunan kaynaklarına bakarken dikkatimi çeken bir nokta oldu. Bu kaynaklara göre, Yunanistan TV kanalları veya medyası 15 gün boyunca Elefteria’nın eylemine yer vermemişti. Bu kaynaklarda bu durumu değerlendiren eleştiriler içeriyordu. Neredeyse her metinde yer edinen bir eleştiriydi.

Yunan medyasının Elefteria’nın eylemine yer vermediğini doğrulayan Şiwan, Yunanistan’ın Türk devleti ile ilişkilerini bozmak istemediği için yer vermediğini ve komplodaki rollerini o dönem de devam ettirdiklerini dile getiriyor.

Şiwan, şöyle devam ediyor: “Yaptığı eylem çok önemli ve değerli bir eylemdir. Kürt halkı ve Başkan Apo’nun özgürlüğü için iki çocuğunu arkasında bırakarak bedenini ateşe verdi. Bu bize olan güvenini gösteriyor. 15 Şubat Komplosu’nun yıl dönümünde az da olsa o zaman hüznünü dile getirmişti. Burukluğunu, üzüntüsünü o zaman çok fazla dile getirmedi. Fakat ben onun yüzünden anlıyordum. Yunan devletine, komplo içerisinde yer alanlara karşı çok öfkeliydi. Başkan Apo’ya düzenlenen uluslararası komploya karşı halkların yeterince ses çıkarmaması, eylemlere katılmamasına da çok kızıyordu. Açıkçası kendi küçük dünyalarında  yaşayan insanların yaşamını çürümüş bir yaşam olarak görüyordu.”

 

Şiwan Otsal, Ernesto ve Clara

‘Başı dikti. Kendi karar verdi’

Elefteria, politik duruşu ve mücadele tarihiyle bilinen Atina’nın Exarchion mahallesinde 18 yaşına kadar yaşamış. Sosyalist-politik bir ortamda büyümüş. Hatta bir dönem Yunanistan Komünist Partisi içerisinde yer almış. O dönemlerde Yunanistan solunda Kürtler için pek fazla bir şey yapanın olmadığını aktaran Şiwan, Kürtlerle dayanışmanın daha çok örgütsüz Yunan halkından geldiğini ve Elefteria’nın Yunanistan solunun hem bu sessizliğine hem de yaşam tarzına karşı bir itirazı olduğunu konuşmalarının devamına ekledi. 

Son sözlerine komploda yer edinenleri kınayan ve Eleferia’yı anarak “Öcalan’a Özgürlük” için herkesi seferber olamaya çağıran Şiwan, “Başı dikti. Kendi karar verdi. Kimse ona; git, Başkan Apo için bedenini ateşe ver demedi. Bir yandan mutluluğunu dile getiriyordu. Bir yandan da Başkan Apo’ya sahip çıkılmamasına, yüz yıldır Kürtleri katledenlere Apo’nun verilmesine çok kızıyor ve sitem ediyordu. Öcalan’ın Kürt katillerine verilmesi onu çok acıtıyordu, üzüyordu” diye vurguluyor. 

Kaynak: Yeni Özgür Politika 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder